İrtibatı koparmayalım
2000’li yılların başlarında severek izlediğimiz Ekmek Teknesi isimli bir dizi vardı, o dizi de Ahmet Yenilmez’in canlandırdığı Celal karakteri ve meşhur repliği; “irtibatı koparmayalım”…
Celal, dillerimize pelesenk olan o meşhur repliğiyle aslında bugünlere ışık tutuyormuş ve en büyük eksikliğimizi söylüyormuş; irtibatı koparmamak, sürekli iletişim halinde olmak…
Şimdi bir çoğumuz iletişim çağında olduğumuzu, iletişimin tüm imkanlarından faydalandığımızı söyleyecek ama iletişimsizliğin, irtibatsızlığın dibini görmüş durumdayız.
İletişimi tek taraflı görüyoruz; sadece biz konuşalım, paylaşım yapalım, insanlar bizi dinlesin, takip etsin… Dinlemeye tahammülümüz ve de vaktimiz yok.
Şehirde de durum pek bundan farklı değil; yetkililer konuşuyor, bir şeyler paylaşıyor ama insanlar da dinlemiş gibi yapıyor, ayıp olmasın ve başıma bir kötülük gelmesin diye sosyal medyada beğeni atıyor.
HEPİMİZİN DİNLENİP ANLAŞILMAYA İHTİYACIMIZ VAR
Biz geçen sene Ağustos ayında “Şehir Konuşmaları”na başlarken, iletişimde ve irtibatta olmayı önemsedik ve programlarımızın temasını da dinleme üzerine kurduk.
Şehir sakinleri olarak hepimizin yaptığımız iş, hayallerimiz, hedeflerimiz, yaşadığımız şehirle ilgili anlatacak sözlerimiz var ve de dinlenip anlaşılmaya ihtiyacımız…
ŞEHRİN İDARECİLERİ DE ANLAŞILAMAMAKTAN ŞİKAYETÇİ
İletişimde olmanın en büyük temeli de anlama ve anlaşılma; yoksa sosyal medyada binlerce insanla iletişimde gözüküyoruz ama samimi iki söz edecek bazen bir kişi bulamıyoruz…
Programları yaptıkça fazlasıyla görüyoruz ki şehrin idarecileri de anlaşılamamaktan şikayetçi; atama, imar, ihale ve buna benzer konularla uğraşmaktan kendilerini anlatmaya vakit ve mecra bulamıyor.
BÜYÜK BİR İLETİŞİM ve İRTİBAT SORUNU YAŞIYORUZ
Geride bıraktığımız sekiz aylık süreçte “Şehir Konuşmaları”nda 30 program yaptık ve 30 farklı ismi ağırladık, bu isimlerin şehre dair hikayelerini, hayallerini dinledik.
Birçok siyasi görüş ve meslek grubundan ağırladığımız misafirlerle program öncesi ve sonrası sohbetlerimiz de oldu muhakkak, sadece kameralara yansıyanlar değildi konuştuklarımız.
Şehirde büyük bir iletişim ve irtibat sorunu yaşıyoruz, bu sorun sadece karşıt siyasi görüşler arasında değil, aynı siyasi görüş ve hatta aynı kurum içinde bile var.
Şehirdeki kurumlar bir birinden habersiz, aynı kurum içindeki alt birimler bir birinden habersiz ve doğal olarak bu durum da bir birinden kopuk çalışmalar ortaya çıkarıyor şehirde…
İLETİŞİMİ ARTIRACAK BİR MEKANİZMAYA İHTİYAÇ VAR
Şehre heyecan katacak, kişiler, kurumlar, siyasi ve mesleki gruplar arasında irtibatı artıracak güçlü, sivil bir mekanizmaya ihtiyaç var şehirde.
Aslında bu mekanizma bugüne kadar keşfedilmemiş, düşünülmemiş bir şey de değil, hatta biz Uşak olarak bu mekanizmaya öncülük etmişiz ve örnek olmuşuz tüm ülkeye.
KENT KONSEYİ ASIL İŞLEVİNE KAVUŞMALI
Kastettiğim bu mekanizmayı birçoğunuz kolaylıkla anlamıştır hemen, hala ve ısrarla anlamayanlar için söylüyorum, bu mekanizma kent konseyi.
“Uşak’ta kent konseyi yok mu ki, yıllardır var da ne faydasını gördük, şehirde bugüne kadar hangi derdimize derman oldu” diyenleri duyar gibiyim.
HİMMETE MUHTAÇ DEDE, KALDI Kİ HİMMET EDE
Uşak Kent Konseyi’nin bugüne kadar başarılı olamamasının en büyük nedeni bence konseyin siyasi atlama tahtası olarak görülmesi ve buna bağlı olarak da kavga ortamına dönüşmesi…
Tabi bir diğer başarısızlık sebebi de, şehir içi en büyük iletişim mekanizması olması gereken konseyin kendisinin iletişimsizlik girdabına girmesi. “Himmete muhtaç dede, kaldı ki himmet ede” durumu…
BÖYLE GELDİ, BÖYLE GİTMESİN
Uşak Kent Konseyi, bu hafta itibariyle yeni bir seçim sürecine girdi ve Temmuz ayı içinde genel kurulunu yaparak yeni bir yönetime kavuşacak.
Şehrin bu fırsatı iyi değerlendirmesi, boşa geçen senelere yenilelerinin eklenmemesi ve de tombaladan sürpriz bir yönetimin çıkmaması gerekiyor.
TEMEL STRATEJİ; KOLLEKTİF AKIL ve İLETİŞİM
Yeni kent konseyi oluşumunda temel strateji; “şu siyasi parti, şu kurum ve şu belediye beni destekliyor”dan ziyade, kollektif akılla geniş bir yürütme ve tüm kurumlarla iletişim olmalı.
Başkanlığa aday arkadaşlar ve seçime müdahil olacak şehrin etkili ve yetkili isimleri de kent konseyini bu bağlamda görür, buna göre davranırsa şehirde başarıya mutlaka ulaşılacaktır.