Kazanılan başarı şehir adına bizleri umutlandırdı

Bu haftaya şehir adına sevindirici ve de gurur verici bir gelişme ile başladık. Uşak Belediyesi Kent Tarihi Müzesi; Tarihi Kentler Birliği 2020 Müze Özendirme Yarışmasında Kent Tarihi Müzesi kategorisinde Kayseri ile birlikte ülkenin en iyi müzesi seçildi.

2013 yılında Ali Erdoğan’ın Uşak Belediye Başkanlığı yaptığı dönemde belediyece projelendirilip açılan müze, büyük çoğunlukla şehir insanından alınan eser bağışı ile açıldığı için şehrin sahiplenmesi adına büyük önem taşıyor.

Alınan ödül diğer taraftan da şehir kültürüne, tanıtımına yapılan yatırımın ne kadar önemli olduğunu ve sonrasında hayırla yâd edilme noktasında şehir idarecilerine büyük mesajlar veriyor.

KÜLTÜR VE TANITIMA YAPILAN YATIRIM DA KAZANDIRIR
Bizim idarecilerimizde yanlış bir düşünce var; asfalta, taşa ve betona yapılan yatırım şehir insanına dokunur ve oy getirir, şehrin kültürüne ve tanıtımına yapılan yatırım ise fuzuli masraftır ve şehirde pek bir karşılığı olmaz.

Görünen odur ki; şehrin kültür ve tanıtımına yapılan ufak bütçeli bir yatırım, diğer fiziki yatırımlara göre çok daha fazla şehir insanına dokunmakta ve yatırım sonrasına koruma maliyeti de çok daha düşük olmaktadır.

ŞEHİR SAHİPLENİRSE BAŞARI DAHA DA ARTIYOR
Yapılan bir çalışma veya eser, şehir insanının kabullenip sahiplendiği oranda başarıya ulaşıyor ve devamlılığı oluyor. Eğer şehir insanını işin içine katabiliyor ve de sahiplendirebiliyorsanız, çalışma kamu mantığından kurtuluyor ve başarıya ulaşmak çok daha kolaylaşıyor.

Uşak Kent Tarihi Müzesi de şehir insanının sahiplenmesi ve işin içinde olmasına büyük bir örnek. Müzede sergilenen ürünlerin büyük çoğunluğu şehir insanı tarafından bağışlanmış ve bu da insanların müze ile ünsiyet kurmasına büyük katkı sağlamıştır.

MÜZE ÇALIŞANLARININ DA BAŞARIDA KATKISI BÜYÜK
Uşak Kent Tarihi Müzesi’nin başarı kazanmasında diğer bir faktörü de müze çalışanlarının özverisi olarak görebiliriz. Şehrin birikimi ve aynası olan böyle bir çalışmayı tabi ki şehir sevdalısı, bu şehrin evlatları koruyacak ve daha ileriye taşıyacaktır.

Müzenin kadim çalışanları olan Ömer Aşçı ve Cengiz Doğan, başarının kazanılmasında büyük bir teşekkürü hak ediyor. İki isim de yoğun müze çalışmalarının dışında yine şehir kültür ve tanıtımına yönelik özverili çalışmalar yürütüyor, önümüzdeki günlerde de bu çalışmaları esere dönüşmüş şekliyle göreceğiz.

BAŞARI, YENİ GİRİŞİMLERİN ÖNÜNÜ AÇTI
Uşak Kent Tarihi Müzesi ile kazanılan başarı, şehir kültürü ve tanıtımına yapılan yatırımın önemini artırarak bu alanda yapılabilecek diğer çalışmaların da önünün açılması noktasında önemli bir eşik vazifesi görecektir.

Kazanılan bu başarı sonrasında “Uşak Halı Müzesi” ve Uşak Sanayi Müzesi” çalışmaları da konuşulup bir an önce projelendirilmeli. Kent Park, yeni ismiyle Millet Bahçesi olarak adlandırdığımız alanda bulunan Endüstri Meslek Lisesi’ne ait tarihi atölye binaları bu iş için biçilmiş kaftan…

HER ŞEYE TİCARİ BAKMAK KÖR EDEBİLİYOR
Kazanılan başarı, geçmişteki bir olumsuzluğu daha doğrusu şehre yapılan kötülüğü unutturmuş değil. Geçen belediye yönetiminin müzeyi kapatıp bu alanı kafe yapmak istemesi hala hafızamızda…

Her şeye ticari olarak bakmak şehir idarecilerini bazen kör edebiliyor ve böyle olunca da şehir birikiminin ve şehir kültürünün hiçbir önemi kalmıyor.

Müzeyi kafe yapmak isteyen düşünce, kentsel dönüşüm alanının hemen yanı başında yer alan Tarakçıoğlu Sanayi Sitesi olarak bildiğimiz tarihi alanı da yıkıp ranta çevirmek istemişti fakat tescillenmesi dolayısıyla muvaffak olamamıştı.

GEÇMİŞİNE SAHİP ÇIKAN GELECEĞE YOL ALIR
Şehre kazandırılan eserlerde devamlılık esastır, benden önceki başka partiye mensup belediye başkanı yaptı diye eseri, unutulmaya ve çürümeye terk etmek şehre yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Maalesef bu durumu geçen belediye döneminde fazlasıyla gördük; Huzurpark ve içindeki tüm yatırımlar, Ata Kule, Çokkozlar Parkı ve birçok geçmiş dönemde yapılan çalışma bu mantıkla çürümeye terk edildi.

Mevcut Belediye Başkanı Mehmet Çakın’ın bu mantığa karşı bir tavırla geçmiş dönemde yapılan çalışmalara sahip çıkacağını söylemesi bizi umutlandırdı. Huzurpark’ta bulunan Şelale Kafe ve anfi tiyatronun yeniden hizmete kazandırılması girişimi bu umudumuzu daha da kuvvetlendirdi.

Yine Başkan Çakın’ın tarihi Tarakçıoğlu Sanayi Sitesi ile alakalı çalışma başlatması ve geçtiğimiz haftalarda Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alparslan’a yapılan ziyarette bu konuda destek istenmesi takdire şayan…

DURMUŞ BAŞKAN ŞEHRE UMUT VERİYOR
Geçen sene bu serüvene başladığım ilk yazıda; İstanbul veya Ankara büyükşehir belediyelerinin kaybedilmesi sonrasında boşa çıkacak birikimli ve yetkin bir ismin belediye başkan yardımcısı olarak transfer edilmesi gerektiğini yazmıştım.

Geçen hafta Uşak Belediye Başkan Yardımcılığına atanan Durmuş Akkaya ile tanışma fırsatım oldu. Durmuş Başkan bende şehrin geleceğine dair büyük bir umut verdi.

Kendisi hem inşaat hem de harita mühendisi. Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu, doktorasını bu alanda yapmış, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tecrübesi var ve de bu şehrin evladı. Kendisinden önümüzdeki dönemde güzel çalışmalar bekliyoruz ve başarılar diliyoruz.

BİRLİKTELİK FOTOĞRAFI SEVİNDİRDİ
Yine bu hafta içinde bizi sevindiren bir güzel gelişme daha oldu. Uşak heyeti, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’u ziyaret etti. Heyette Valimiz, milletvekillerimiz, belediye başkanımız hazır bulundu ve şehir adına güzel bir birliktelik fotoğrafı oldu.

Şehre kazandırılacak hizmet ve eserlerde birliktelik çok güzel ve anlamlı. Hatta işi bir merhale öteye taşıyıp muhalefet partisi milletvekilini de fotoğrafa dâhil edebilirsek şehir adına çok daha güzel olur…