Kime karşı neyi kazandınız, bu kadar panik niye?
28.10.2022 – 10:30
Hafta sonu Uşak Ticaret ve Sanayi Odası (UTSO) seçimleri yapıldı. Salı günü itiraz süresinin bitmesi sonrasında yönetimin dün mazbatayı İlçe Seçim Kurulu’ndan aldığını tahmin ediyorum.
Seçim sürecince benim dikkatimi çeken, oda yönetimindeki panik hali, son güne ve hatta son saate kadar rakip bir aday çıkar mı korkusunun bariz şekilde görünür olması.
Canhıraş bir şekilde tüm sosyal medya mecralarında “Beyaz Liste” paylaşımları, alelacele çekilmiş videolar, etiket üstüne etiketlemeler…
Oy verecek tüm üyelerin telefonla aranarak, ziyaret edilerek, evrak imzalattırılarak markaja alınmaya çalışılması beni bir hayli işkillendirdi.
Seçim günü de oy vermeye gelemeyecek oda üyelerine yönelik “Seçmen Servis Aracı / BEYAZ LİSTE” tabelalı aracın ayarlanması, aklıma “Korku artık neler yaptırıyor?” sorusunu düşürdü.
Seçim sonrasında da “17-0 kazandık” tarzındaki zafer sarhoşluğu paylaşımları “Kime karşı neyi kazandınız, bu kadar panik niye?” sorununu sordum kendime.
Uşak Ticaret Borsası’nda Banaz Belediye Başkanı Zafer Arpacı’nın kardeşi ve mevcut Borsa Meclis Başkanı Sefa Arpacı’ya karşı 3 oyluk farkla seçimi kazanan Mustafa Sezer ve yönetimi bile bu kadar zafer paylaşımı yapmadı.
GEÇEN HAFTAKİ YAZI BÜYÜK BEĞENİ ALDI
Geçen hafta Uşak Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşecek seçimle ve mevcut yönetimle alakalı bir yazı yazdım, “Uşak ekonomisine Beyaz Türkler mi yön verecek?” başlığıyla.
Aman Allahım, ne kadar hararetli bir ortama düşmüşüm de meğer farkında değilmişim. Yazıya özelden o kadar çok mesaj ve telefon geldi ki anlatamam.
Bu telefon ve mesajların ikisi dışında tamamında yazının çok doğru olduğu, tespitlerin, örneklemelerin ve tanımlamaların yerinde olduğu belirtildi.
Hatta seçim akşamı Festiva’da bir mağazada dolaşırken, tanımadığım birisi yanıma geldi ve “İbrahim Bey UTSO ilgili yazınızı çok beğendim, her satırına katılıyorum” dedi.
BU KADAR ÖNEM ATFEDİLDİĞİNE GÖRE…
Anlaşılan o ki Ticaret ve Sanayi Odası yönetimi büyük bir panikle seçime girdi, baskın seçim yapar gibi ortaya atılmaları da bunu fazlasıyla hissettirdi şehirdeki insanlara. Son güne hatta son saate kadar ciddi bir hareket çıkar ve bizi alaşağı edebilir korkusu hakimdi yönetimde.
“Ben 17 yıldır yönetimdeyim, bundan sonra dört yıl daha rahat kalırım” diyen ve bu sürede de yaşadığı şehre zerre miktarı bir katkı sunamayanların ısrarla tekrardan istediklerine göre, oda yönetim kurulu üyeliğinin gerçekten kıymetli ve maddi getirisi olan bir şey olduğunu düşünüyorum.
Seçim öncesi paylaşımların altına serzenişini dile getiren bir üyeye, kendisinin yönetime gireceğine kesin gözüyle bakan genç bir arkadaşımız, “Abi o iş bende, şöyle uçarım, böyle zıplarım, senin sıkıntını gideririm” diye cevap vermesi de bir hayli ilginç geldi bana.
KORKU İNSANA NELER YAPTIRIYOR
Seçim öncesi şehir merkezinde bir dostumu işyerinde ziyaret ettim, bir arkadaş can hıraş bir şekilde imza attırmaya çalışıyordu elindeki kağıda, elinde de bir hayli kağıt gözüküyordu imzalatılmış.
Arkadaş gittikten sonra sordum arkadaşıma, kim bu, ne evrakı imzalatıyor diye: “Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri için geldi” diye cevap verdi soruma.
Yine birçok arkadaşım da, üç beş farklı kişi tarafından arandıklarını ve beyaz listeye destek vermeleri yönünde telkinde bulunduklarını söyledi.
Bunların üstüne bir de seçim günü üstüne “Seçmen Servis Aracı / BEYAZ LİSTE” tabelalı araç fotoğrafının paylaşılması, korku insana neler yaptırıyor dedirtti.
ZAFER SARHOŞLUĞU DA ANLAMSIZ
Seçim öncesinde gözlemlediğimiz bu kadar panikten sonra seçimin hemen sonrasında da “17-0 kazandık, şöyle başardık, böyle kazandık” tarzındaki paylaşımlar da hiç hoş olmadı.
“Kime karşı neyi kazandınız?” diye sormazlar mı adama? Bu neyin sevinci? Uşakspor bir üst lige çıksa bu kadar sevinmez aynı arkadaşlar, bir o kadar da şehirden kopuklar anlayacağınız…
Basın camiasından bazı fedai arkadaşlar, hemen durumdan vazife çıkarıp başkana seçimi kazandıran “A” takımını ilan ettiler, ilan edilen takımdaki arkadaşların da bu başarının bireysel değil bir takım başarısı olduğunu belirten yorumlarını gördük.
Ve yine seçim sürecinde “Tugay Kaya” isminde bir fake hesap beliriverdi; benim köşe yazıma ve mevcut oda yönetimine yöneltilen eleştirilere cevap vermeye çalışan…
AYNI HAMAM AYNI TAS
Mevcut yönetim büyük oranda kendisini korudu, bir iki dışında pek bir değişiklik olmadı listede. Yıllardır oda ile ismi özdeşleşen isim gitti, onun yerine oğlu geldi. Düğün salonu işleten abimiz de bu sefer aday olmamış, onun girmeme hikayesi çok farklı…
Sizin anlayacağınız, yine oda yönetiminde hayırsever, ülke genelinde ilk 500’e, 1000’e girebilmiş, başarı hikayesiyle şehrimizi gururlandırmış pek bir isim yok…
UMUTSUZ VAKALAR YİNE YÖNETİMDE
Son günlerde iş yaptırdığı bir taşeronunu dövdürdüğü için mahkemelik olduğu ve bir gece nezarette kaldığı söylenen meşhur bir işadamımız “A” takımında rahatlıkla yer bulabiliyor.
Ağzının bozukluğu ile tüm şehrin tanıdığı şahsiyet, seçimdeki oy pusulasında yüzlerce kişi tarafından isminin çizilmesine rağmen tekrar yönetime girebiliyor.
Sigortalı çalışan olmasına rağmen kendisini şirket sahibi gibi gösteren ve bugün o şirketin de şehirde esamesi okunmayan arkadaşımız yerini koruyabiliyor.
Babasının ismiyle şehirde kendisine yer edinmeye çalışan, tabir yerindeyse “Babasından habersiz tuvalete dahi gidemeyecek” tipler de yönetime girebiliyor.
Varlığıyla odaya prestij katmayı bırakın, odanın mevcut prestijinden faydalanmaya çalışan, “Buna kadar düştü mü şehrimizi temsil etmek?” diyeceğimiz daha birçok isim…
BUNDAN SONRASINA BAKMAK LAZIM
Seçim geldi geçti, vatana millete hayırlı olsun. Bundan sonra önümüze bakmak lazım; oda bugüne kadar neler yaptı, bundan sonra neler yapmalı, yapmamalı?..
Geçmiş dönemde Kredi Garanti Fonu (KGF) patlatan, lüks villasını yine yönetimdeki bir arkadaşına devredip oturmaya devam eden birisini istifaya zorlamadınız, ihraç etmediniz. Bundan sonra böyle bir durum olursa istifaya zorlarsınız diye umut ediyorum.
Bugüne kadar şehirden kopuk bir durumda idiniz, adeta şehre Fransız kaldınız. İnşallah bundan sonra sizi organizatör, sponsor ve katılımcı olarak daha fazla sahada görmek isteriz…
Bugüne kadar şehrimizdeki iş insanlarını yaşadıkları şehir için hayra teşvik edemediniz, inşallah bundan sonra öncelikle sizler şehre örnek olursunuz ve iş insanlarının şehre yük olan değil yük alan insanlar olmasını sağlarsınız.
Bugüne kadar odanın imkanlarından şehirdeki üç beş büyük ailenin faydalandığı söylenir hep, inşallah bundan sonra odanın tüm üyeleri bu imkanlardan adil bir şekilde yararlanabilir.
Yine bugüne kadar şehre, şehrin geleceğine yön vermeye çalışma konumundan çok uzakta kaldınız, inşallah bundan sonra odayı şehir gündeminde daha fazla görmek isteriz.
KONUNUN ÖNEMİNE BİNAEN DEVAM…
Yazıyı daha fazla uzatmak mümkün, hatta her maddeyi birer köşe yazısı haline getirmek de… Odanın bir üyesi olarak da odanın şehirde daha etkin olmasını istemek hakkımdır diye düşünüyorum.
Derdim kimseyi hedef tahtasına koymak değil, başarı hikayeleriyle şehre katkı sağlamış insanların oda yönetiminde yer alması ve şehrimizi en iyi şekilde temsil etmesi.
“Helal olsun, bu isim oda yönetimine çok yakıştı” denilebilecek isimlerin daha fazla oda yönetiminde yer bulabilmesi en büyük temennimiz, başarılı arkadaşlarımızı tenzih ederiz.
Velhasıl Uşak Ticaret ve Sanayi Odası’nı fazlasıyla önemsiyoruz, inşallah bundan sonra da oda ile ilgili yazılarımız devam edecek.
Yazıyı geçen gün arkadaşımın söylediği bir sözle bitireyim: “Uşaklı beyaz Türkler, diğer şehirlerde eğlenceye harcadığı parayı şehrimizde harcasalar, şehir ekonomisi canlanır”.