Konuşabilmek gelişmenin ön şartı değil midir?
Geçen haftaki yazımızda Uşak tarhanasını işledik, tarhana denince de şehirde akla ilk gelen ve tarhana ile özdeşleşmiş Mustafa Yeldanlı Amcamızı hem takdir ettik hem de kendisine bazı eleştiriler yönelttik.
Mustafa Amcamız o gün bizi aradı, Uşak tarhanasını gündeme getirdiğimiz için teşekkür etti ve yönelttiğimiz eleştirilere yönelik savunmasını yaptı. Yarım saati bulan görüşme bizi çok mutlu etti ve geleceğe yönelik umutlandırdı.
Gazetecilikte bir etik kuralı vardır; haberi sonra kullanmak üzere biriktirmeden hemen yayınlamak, yani “muhatapla daha sonra kötü olduğumda haberi koz olarak kullanırım” mantığına girmemek.
Aslında bu durum haberdeki muhatap için de geçerli. Muhatap da, yapılan haberleri ve yöneltilen eleştirileri görmezden gelerek sümen altında biriktirip, günü geldiğinde “sen zamanında bunları bunları yazmıştın” mantığında olmamalı.
YAPTIĞINIZ İŞ ŞEHİRDE KARŞILIK BULABİLMELİ
Gazetecilik; doğası gereği muhalif ruhlu olmayı, ağırlıklı olarak eleştirmeyi gerektirse de, şehir adına yapılan güzel ve başarılı çalışmaları takdir etmeyi yine güzel ve başarılı çalışmaları da ateşlemeyi gerektirir. Tabi ki en önemlisi, yaptığınız işin şehirde karşılık bulması, bulabilmesi.
2003 yılından bu yana 18 yıllık süreçte Uşak Panorama, Egede Yenigün, Uşak Yeni Hafta, Uşak Güncel, Uşak Takip ve Uşak Şehir isimli mecralarda binlerce haber yaptık. Bunlar içinde olumluları olduğu gibi olumsuz haberlerimiz de oldu.
Yine bu sürede şehre olan sevdamız ve sorumluluğumuz mucibince birçok güzel gelişmeye vesile olduk ve birçok sosyal kampanya düzenledik ve birçoğunda karşılık bulabildiğimizi düşünüyorum.
TEBRİK VE TAKDİR AZMİMİZİ ARTIRIYOR
2003 yılında Uşak Panorama isimli haftalık gazetemizi çıkararak Uşak basın hayatına girdik. Gazete, Uşak’ta basılan ilk renkli gazete olmasının yanı sıra tasarımı, baskı kalitesi, redaksiyonu ve de en önemlisi habere bakış açısıyla bir hayli beğeni topladı.
Gazetenin yayın hayatına başlamasından bir süre sonra valilikten arandım ve Vali Beyin (Ali Fuat Güven) benimle görüşmek istediği söylendi. Verilen gün ve saatte çekine çekine gittim ve Vali Beyin makamına girdim.
Vali Bey, çıkarmış olduğum gazeteyi çok beğendiğini söyledi ve tebrik etti. Hatta şaka yollu “Küçük şehirde bu şekilde kaliteli gazete çıkarmak zordur, senin ardında kim var” diye de sordu.
ŞEHRE KATKI SUNABİLMEK ÇOK GÜZEL
Bu ziyaret sonrasına Vali Beyle bir ünsiyet oluştu ve güzel bir haber yaptığımızda tebrik alıyorduk, olumsuz bir haber yaptığımızda da açıklayıcı izahatlar alıyorduk.
Yine aynı dönemde gazete olarak organize ettiğimiz “Uşak Üniversitesini İstiyor” sosyal kampanyamıza Vali Beyin büyük destekleri oldu. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kent meydanında yaptığı mitingde 80 metrekarelik büyük kampanya afişimizi Vali Beyin izniyle tam da Erdoğan’ın hemen karşısına asabilmiştik.
ŞEHRİN TANITIMINA SİVİL KATKI ÖNEMSENMELİ
Sonrasında Kayhan Kavas’ın Valilik yaptığı dönemde de bu ünsiyet devam etti. Özel Kalem Müdürü Rahmetli Ramazan Topal, etten duvar olsa da biz bir yolunu bulup Vali Beyle görüşebiliyorduk.
2006 yılında Vali Beyin girişimleri ile Uşak, İzmir Enternasyonal Fuarı’nda “Onur Konuğu il” oldu. Biz de Vali Beyle görüşüp fuara özel 16 sayfalık 10 bin adetli bir gazete çıkardık ve ayrıca Uşak Şehir Planının yeni baskısını fuara yetiştirdik.
Vali Bey de bize Uşak stand alanında bir masa verdi ve biz fuar süresince burada şehir planını ve çıkardığımız gazeteyi dağıttık ve şehrin tanıtımına sivil mantığıyla katkıda bulunduk.
İLİ TANITMA GÖRE SADECE KAMUNUN İŞİ DEĞİL
Aynı dönemde şehre altın gün uçak geliyordu, biz de baskıdan çıkan gazeteyi her sabah 6’da uçak yolcularına dağıtıyorduk. Günlük gazetemiz de yine aynı titizlikle ve yine aynı kalitede çıkıyordu.
Şehre önemli bir misafir geliyor, akşam programa katılıp konuşma yapıyordu ve program geç saate kadar devam ediyordu. Biz gece haberi düzenleyip ertesi günün gazetesine yetiştiriyor ve sabah uçakta misafire takdim ediyorduk. Bundan dolayı da Sayın Valimizden birçok defa tebrik almıştık.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI YOK SAYILMAMALI
Bu çalışmalar daha sonraki Valilerimiz döneminde de devam etti. 5 yıllık Konya maceramızdan sonraki dönemde, yani 2015 yılından bu yana Valilerimizle daha çok sivil toplum temsilcisi olarak görüşmelerimiz devam etti.
Ta ki mevcut Valimiz Funda Kocabıyık Hanımefendi’ye kadar… Göreve geldiği bir buçuk yıl öncesinde aldığımız randevuya hala bir cevap alabilmiş değiliz.
KEŞFEDİLMEYİ BEKLEMİYOR, SESİMİZİN DUYULMASINI İSTİYORUZ
Biz, 15 yıllık bir geçmişe, tarihi Tirit Sokak’ta kendisine ait yaklaşık 600 metrekarelik bir kullanım alanına sahip mekânı olan ve hem ulusal bazdaki çalışmaların Uşak ayağını hem de yerel bazda çalışmaları organize eden bir derneğiz.
3 sportif alanda tescilli kulübümüz var ve bunların ikisinde de şehirde çalışan tek biz varız. Öğrencilerin ve özellikle de kız öğrencilerimizin sportif çalışmalara katılmaları noktasında büyük gayretimiz var.
İLETİŞİM KANALLARI DEVAMLI AÇIK OLMALI
Aynı serzenişte bulunan onlarca dernek daha biliyorum. Diğer illerin aksine Uşak Vefa Sosyal Destek Grubu’na şehirdeki sivil toplum örgütlerinin alınmaması da büyük ayrı bir şikâyet konusu…
Şehri daha iyi yönetebilmek için; şehrin birikimi olan basın yayına ve sivil toplum örgütlerine kapıları daha fazla açmak gerekiyor bence… Konuşabilmek ve iletişim gelişmenin ön şartı mıdır? Elbette ki konuşabilmek ve iletişime açık olmak gelişmenin ön ve olmazsa olmaz şartıdır.