Var mısınız şehrimizi bahara hazırlamaya?
Yarın ilk cemre havaya düşüyor, bahar geldi gelecek… Tabiatta yer alan her şey kendini bahara hazırlarken şehirler de bu hazırlığın dışında kalmamalı.
Soğuk kış günlerinin geçip bahara ulaşmamızla insanlar kendisini tabiata atmaya başlıyor. Pandemi sürecinin de etkisiyle bu sene insanlardaki bahar özlemi bir hayli yoğun düzeyde…
Biz de Uşak Şehir olarak “Gez, Gör, Yaşa” isimli bir gezi programına başladık ve her hafta sizler için “nereleri gezebilirsiniz?” sorusunun cevabını arıyoruz.
Gördüğümüz o ki biz şehir olarak bahara hazır değiliz… Şehir adına gururla anlattığımız gezi mekanlarımız temiz değil hatta bir hayli kirli ve bakımsız.
ŞANS, YALNIZCA HAZIR OLAN ZİHİNLERE GÜLER
2020 yılının son çeyreğinde Huawei’nin telefon reklamlarında sürpriz bir şekilde Uşak’tan iki önemli bölge yer aldı, şehir olarak biz de çok mutlu olduk ve şehrimizle gurur duyduk.
Reklamda çıkan Blaundus ve Taşyaran Vadisi’ne yakın zamanda gitme imkânımız oldu ve reklam sonrasında pandemi dönemi olmasına rağmen özellikle şehir dışından ziyaretlerin arttığını yerinde görmüş olduk.
Bu reklamlar şehrimizin tanıtımı için büyük bir şanstı ama “Şans, yalnızca hazır olan zihinlere güler” diye Pasteur’un meşhur bir sözü vardır ya, bizim bu şanstan pek yararlanabildiğimiz söylenemez.
SADECE FİZİKİ YAPIYI TAMAMLAMAK YETMİYOR
En son iki hafta önce hafta sonu “Gez, Gör, Yaşa” programının çekimleri için Taşyaran Vadisi’nde idik ve yaklaşık 6 saat bölgede kaldık.
Sokağa çıkma yasağı olmasına rağmen bu süre içinde rahat yirmiye yakın araç geldi ve bu araçların büyük çoğunluğu şehir dışından gelmişti.
İzmir yolundan bölgeye ulaşmak çok kolay, güzel yollar açılmış, vadiye iniş için güzel ve güvenli yürüyüş yolları yapılmış, piknik için güzel çardaklar yapılmış…
İnsanlar büyük merakla geliyor, bölgede geziyor ve güzel fotoğraf kareleri yakalamak için bir hayli gayret gösteriyor.
HİZMETİN SÜRDÜRÜLEBİLİR OLMASI DA ÇOK ÖNEMLİ
Buraya kadar her şey çok güzel… Tuvalete gitmek isterseniz, elinizi yıkamak isterseniz veya abdest alıp mescitte namaz kılmak isterseniz asıl büyük sıkıntı o zaman başlıyor.
Bölgede damla su akmıyor, çeşmeler kırık, tuvaletler çok kirli, çöpleri atacak yeterli sayıda çöp kutusu yok, toplanmadığı için olanlar da dolmuş hatta taşmış durumda…
Bölgede insanlara yardımcı olabilecek hiçbir kimse yok, kötü niyetli bir kişi ortalığı yıksa dökse dur yapma diyecek bir görevli yok.
DEVLETİ SUÇLAMAK KOLAY
Burada sadece devleti suçlamak işin kolayına kaçmaktır ve doğru da olmaz. Burada devletçe, hizmetin sürdürülebilirliğini sağlama görevi kadar, bizim de mekâna sahip çıkma görevimiz var.
Şehir dışından gelen bir insanın bölgeyi beğenmemesi, olumsuz görüş bildirmesi ve sosyal medyada olumsuz paylaşım yapması şehir olarak hepimizi kötü etkileyecektir.
ÊL İÇİNE HAZIR ÇIKALIM
“Êl içine çıkmak” sözü vardır, elimize böyle bir şans ve imkân gelmişken biz de şehir olarak bunu iyi değerlendirelim ve şehrimizi çok daha fazla kişiye iyi bir şekilde tanıtalım.
Her şeyi sadece devletin omuzuna yüklemeden tüm şehir, hep beraber, işi sahiplenmek ve sorumluluk noktasında, taşın altına elimizi sokmak zorundayız.
Zaten başarılı olanlar da birlikte çalışarak kazanmıştır başarıyı… Şehir sakinlerinin sahiplenmediği, kamuya destek sağlanmadığı ve de birlikte kazancın olmadığı yerde başarı beklenemez.
Gelin tüm bahaneleri ve birilerini suçlamayı bırakalım, sivil yapılanmalar ve şehir idarecileri ile birlikte bu bahara şehrimizi hazırlayalım, el içine hazır çıkalım…