Yaptığınız işteki başarı gösterir şehre olan sevdanızı
Günümüzde her sektör kendi içinde alt dallara ayrılmış ve bu alt dallarda uzmanlaşmak da büyük önem kazanmıştır. Geçmişte “her işi yaparım” mantığı ne kadar garip geliyorduysa bugün de “sektörümdeki her işi çok iyi yaparım” mantığı garip gelmektedir, gelmelidir de…
Bu noktadan hareketle birçok sektör ve meslekte alt uzmanlık dalları oluşmuş; bazen yıllarca emek verdiğiniz bir çalışma, almadığınız ufak özel bir uzmanlık hizmetinden dolayı başarısızlıkla sonuçlanmış ve hatta çalışmanın tamamı çöp olmuştur.
Durum, şehir adına yapılan çalışmalar için de pek farklı değildir, yerelde de kaliteye ve uzmanlığa ihtiyaç vardır. “Uşak küçük şehir, maddi ve teknik imkânlar kısıtlı” mantığıyla iş yapmak ve yapılan kalitesiz işi de “gideri var” diyerek savunmaya çalışmak şehre yapılabilecek en büyük kötülüktür.
ŞEHİR SEVDASI KURU LAF İLE OLMAZ
Şehir sevdalısı olmak, şehre gönül vermek kuru laf ile olmaz, yaptığınız işi en güzel ve en kaliteli şekilde yapmayı gerektirir. Özgün ve başarılı çalışmalar yapabildiğiniz oranda ispatlarsınız şehre olan sevdanızı…
Yıllardır yaptığınız işte kaliteye ve uzmanlığa pek ihtiyaç duymuyorsanız, “Kurtlu baklanın kör alıcısı olur” felsefesiyle satış yapıyorsanız şehir sevdasından söz edemezsiniz.
Bir de şehir adına bir çalışma yapıyorsanız, kılı kırk yararcasına daha fazla imtina göstermeniz gerekir çalışmaya. O çalışma artık sizin değil şehrin bir değeri olmaya adaydır.
ŞEHİR SEVDASI KALİTE DE GEREKTİRİR
Uşak’ta da şehrin kültürel ve tarihi değerlerini tanıtmaya yönelik çalışmalar yapılıyor ve bu gayretler bir süre sonra ürün olarak karşımıza çıkıyor.
Bir ürüne bakıyorsunuz bir de o kadar süre harcanan samimiyet ve gayrete… Profesyonel bir desteğin alınmaması, o kadar gayreti boşa çıkarabiliyor.
Yıllarca emek harcanarak hazırlanan bir kitap; çok kötü bir kapak tasarımı, redaksiyon eksikliği, kötü baskı ve kitap isminin bile doğru yazılamaması nedeniyle şehir adına büyük hayal kırıklığı yaşatabiliyor.
“Uşak küçük şehir, maddi ve teknik imkânlar kısıtlı” savunması ve “Uşaklı alır” iddiası da bu hayal kırıklığını daha da artırıyor.
KAMU PROFESYONEL DESTEK VERMELİ
Kamunun şehri tanıtmaya yönelik gerekli ve mantıklı çalışmalar yapmadığını, elde olan kısıtlı imkânları da saçma sapan işlere harcadığını daha önceki yazılarımızda belirtmiştik.
Kamu bu işleri yapamıyorsa bile en azından şehir gönüllülerinin yaptığı çalışmalara pek de maliyet getirmeyen danışmanlık hizmeti vermeli ve gönüllülere ufuk kazandırmalı.
Bu hizmetleri, tasarım, editörlük, prodüksiyon, tanıtım vb. çalışmalar olarak sıralayabiliriz.
ESKUDER GÜZEL İŞLER YAPACAK
Bu süreçte güzel çalışmalar da oluyor. Eski Uşak Araştırmaları Derneği’ni (ESKUDER) Savaş Karahangil Abimizden devraldık. Ömer Aşçı kardeşimizin başkanlığında yeni ve güçlü bir yönetim oluşturduk.
İlk çalışmamıza da hemen başladık ve Zafer Kalkınma Ajansı’nın ekonomik destek verdiği “Turizm Altyapısının Geliştirilmesi Mali Destek Programı”na yönelik proje hazırlığına başladık.
Projeyi Uşak Belediyesi ve Uşak Üniversitesi ile birlikte yapacağız. Bu hafta içinde Uşak Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Şebnem Ruhsar Temir Hocanın makamında bir toplantı yaptık.
Toplantıya Uşak Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Durmuş Akkaya, Uşak Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Müzeyyen Sevtap Aytuğ Hoca ve birçok akademisyen de katıldı.
Projenin kamu-üniversite-sivil toplum örgütü birlikteliği açısından büyük önem arz ettiğini ve bu birlikteliğin önümüzdeki dönemde de güzel işler yapacağını düşünüyorum.
KALİTELİ VE ÖZGÜN ÇALIŞMALAR BU ŞEHRİ TANITACAK
Yapılan toplantıda Şebnem ve Müzeyyen Hocanın dile getirdiği ve tüm katılımcıların da destek verdiği ana tema kalite ve özgünlük oldu. Bundan sonra yapılacak çalışmalarda da bu ana tema temel referans olacaktır.
Kendini tanıtmak ve marka olmak isteyen bu şehrin sahip olduğu değerleri ortaya koyacak, kötü kopyalardan uzak, kaliteli ve özgün çalışmalara ihtiyacı var.